13 Yaşında İlkokula Başlayan Öğretmen Şimdi Ülkenin En Başarılı Okulunu Yönetiyor
DÜNYAGelişmeler tüm dünyada her çocuğa eğitime ulaşma fırsatı vermesine karşın Mali hala dünyanın en düşük okur yazarlık ve eğitim oranlarına sahip olmakla mücadele ediyor. Ülkedeki çocukların sadece yarısı ilkokulu tamamlıyor ve yetişkinlerin yüzde 66’sı okuryazar. Burada kıt eğitim döngüsüne yol açan, nitelikli işgücü, kalifiye öğretmen eksikliği.
Gelişmeler tüm dünyada her çocuğa eğitime ulaşma fırsatı vermesine karşın Mali hala dünyanın en düşük okur yazarlık ve eğitim oranlarına sahip olmakla mücadele ediyor. Ülkedeki çocukların sadece yarısı ilkokulu tamamlıyor ve yetişkinlerin yüzde 66’sı okuryazar. Burada kıt eğitim döngüsüne yol açan, nitelikli işgücü, kalifiye öğretmen eksikliği.
Fakat yerel eğitimci Youchaou Traore, işe yarayan bir sistem buldu. Traore sıklıkla eğer okula gitmemiş olsaydı hayatının neye benzeyeceği üzerine düşünüyor. “Etrafımda yaşamla mücadele eden insanlar gördüğümde” diyor, “Bu ben de olabilirdim, okuyamayan ya da yazamayan”.
Traore beş yaşındayken babası onun eğitim almasını istemiş ve onu seyyah bir dervişle birlikte göndermiş. Fakat bu derviş, çocukları dilenmeye zorlamış ve nadiren de Kuran öğretmiş. Çocukluğunun büyük bir bölümünde Traore, ayakkabısız ve üzerinde gömlekle bir köyden diğerine dolaşmış. Bir yakını tesadüfen onu tanıyıp eve getirdiğinde, Traore nihayet birinci sınıfa başlamayı başarmış -13 yaşındayken.
Bugün 54 yaşında, diplomatlar ve sivil toplum kuruluşlarına çevirmenlik yaptığı onlarca yıllık başarılı kariyerinin ardından Traore, uzun zamandan bu yana istediği bir şeyi gerçekleştiriyor. O şimdi Mali’nin başkenti Bamako’nun en başarılı okullarından biri olan École Privée Youchaou’nun kurucusu ve direktörü.
Mütevazı, üç katlı bir yapı olan EPY, Bamako’nun eteklerinde, ailelerin günde üç öğün yemek bulmakta bile zorlandığı yoksul bir mahallede. Göze çarpmayan bu bina, EPY’deki öğretmen ve öğrencilerin başarılarını gizliyor: Onlar uluslararası snavlarda sürekli olarak birinci ya da ikinci sırada yer alıyorlar, kentin varlık kesiminde bulunan pahalı ve özel okullarla kafa kafaya yarışıyorlar. 2014’te ilkokuldaki çocukların yüzde 100’ü ulusal sınavları geçti, bu oran ülke genelinde yüzde 44.
Traore ve personeli, aksi halde okulda bulunma fırsatları olmayacak çocukları orada tutmak için üç yönlü bir yaklaşımda bulunuyor. En önemlisi de öğretmenlere özel bir önem verdiğini söylüyor.
Uluslararası Eğitim ve Oxfam Novib’in 2011’de yaptığı bir araştırmada Mali’nin ilkokul öğretmenlerinin yeterli niteliğe sahip olmadığı, konu bilgisi, içeriği öğretmek ve etkili öğretme becerileri konularında eksikleri olduğu ortaya çıktı. Öğretmenler arasındaki yetersiz staj süresi ve düşük eğitim seviyeleri nedeniyle öğrenciler, okuma yazma ile eğitimin yüksek kademelerinde ihtiyaç duyacakları temel aritmetiği öğrenmeden yıllar geçiriyor. Monolog şeklindeki dersler ve ezberci eğitim, yaygın öğretme yöntemleri arasında. Öğretmenler de sık sık derse katılamıyor ya da daha iyi ekonomik koşul talepleri nedeniyle grevde oluyor. Ayrıca sınıf geçme ve sınav notları için rüşvet de yaygın. Traore, “Burada neredeyse okuma yazma bilmeden dokuzuncu sınıfa kadar okumak mümkün. Aileler bunu zaman kaybı olarak görüyor, özellikle kızlar için” diyor.
EPY’de öğretmenler, okula geldiklerinde okuma, yazma, matematik ve Fransızca’da geri olan öğrenciler için eksik tamamlama sınıfları açıyor. Okul müdürü Mahamadou Konaté toplantılarda öğretmenlere “Lütfen bu öğrencileri terk etmeyin” diyor ve ekliyor: “Bu onların hatası değil ve sizin özel ilginize ihtiyaçları var.”
EPY’nin 10 yıl önceki kuruluşundan bu yana Traore, öğretmenler için katılımcı öğretim teknikleri, etkili sınıf yönetimi ve aileleri çocukların eğitimine katmanın önemini kapsayan ve yılda üç kez yapılan yoğun eğitimler düzenliyor. Bu alandaki eksikliğin ne derece fazla olduğunu bildiğinden öğretmenlerini diğer okullara gönderiyor ve o okullardan da eğitimlere gelen oluyor.
Sonuç olarak EPY’de öğrenciler yüksek risk gruplarından olmasına karşın okuldan ayrılma oranı sadece yüzde 1. Konaté “Aileler çocuklarını EPY’ye göndermeyi bir yatırım olarak görüyor ve çocukları başarılı olduğunda bunun değdiğini hissediyor” diyor.
EPY’nin ikinci yenilikçi yönü sürdürülebilir bir iş modeli olması. Okulun en kırılgan durumdaki üçte birlik öğrencisinin çoğu hastalık, kaza ya da bağımlılık nedeniyle yetim kalmış ve uluslararası kurumlardan sağlanan fonlarla burslu olarak okutuluyorlar. EPY bu burslarda kız öğrencilerin olmasına da hassasiyet gösteriyor, burslarda kız ve erkek öğrenciler için yüzde 50-yüzde 50 oranı her zaman gözetiliyor.
Diğer öğrenciler yılda yaklaşık 60 dolar ücret ödüyor. Traore bu ücretleri mümkün olduğunca düşük, fakat tamamen yardıma muhtaç kalmadan okulu açık tutabilmeyi sağlayacak kadar da makul tutmak istiyor. Zor zamanlarda da genellikle kişisel birikimlerinden yararlanıyor. “Bu çok zor” diyor ve “Öğretmenlerin çok kararlı, bu yüzden başarıyoruz” diye ekliyor. 2012’de Mali’nin kuzeyinde çatışma patlak verdiğinde bazı öğrencilerinin aileleri işsiz kalmış. Traore “O yıl çok zordu. Birçok aile ücretleri ödeyemedi. Fakat çocukları evlerine göndermek istemiyorum. Bunun için çeşitli yollar buldum” diye anlatıyor.
EPY sisteminde işe yarayan bir başka yön de, personelin öğrencilerin geldiği toplumla yakından ilgilenmesi. Traore’nin kendisi de okula 10 dakikalık sürüş mesafesinde yaşıyor. Ebeveyn-öğretmen toplantıları sayesinde -Traore’nin başka ülkelerde katıldığı eğitim konferanslarında öğrendiği bir teknik- EPY’deki tüm personel her aileyi biliyor ve anne babalar eğer çocuklarını okulda tutmakta güçlük çekiyorlarsa bunu anlatmak için gelebilecekleri bir ilişkiye sahipler.
Örneğin birkaç anne okul ücretlerini ödeyemeyeceklerinden yakınınca personel bir para havuzu oluşturdu ve mikrokredi programına başladı. Anneler, çocukların mola sırasında gittikleri yerlerde atıştırmalık tezgahları açarak para topladı ve okul ücretlerini ödemelerinin yanı sıra sabit gelir elde etmeyi de başardı.
Biz okulu ziyaret ettikten sonra Traore beni desteklenen bazı öğrencilerin evlerine uğramaya davet etti. Okuldan sadece birkaç ev aşağıda, bir odalı beton binanın bulunduğu, alçak duvarlarla çevrili, tavukların ve keçilerin etrafta gezindiği bir avluya girdik. İçeride dokuzuncu sınıf öğrencisi Penda Diakité, elinde üzerinde sayıların yazılı olduğu bir kara tahtayı tutarak, çocuklara uygun sandalyelerde oturan iki küçük erkek kardeşinin yanına çömelmişti. Onlara matematik ödevinde yardım ediyordu: “Babam beş yıl önce bir kazada öldü.”
Onun durumundaki kızlar, tek ebeveynin üzerine düşen yükü azaltmak için erken yaşta evlendiriliyor. Fakat Penda EPY’den burs alıyor ve o kadar başarılı ki annesi onu ve iki erkek kardeşini de okula göndermeye karar verdi. Şimdi o da küçük kardeşlerine okul işlerinde yardım ediyor. Onun eğitimi muhtemelen sadece kendisi için değil fakat bütün aile için de daha iyi bir yaşam sunacak.
Kaynak:Merak Eden Çocuk
İlginizi Çekebilir
Papaz onlarca çocuğa tecavüz etmiş
Galler'deki Caldey adasında yer alan manastırda bir papazın onlarca çocuğa tecavüz etmesiyle ilgili 73 sayfalık önlem raporu yayınlandı. Manastırda "dokunmak yok" politikası uygulanacak. Keşişlerin ziyaretçilerle selfie çekmesi de yasak.
Moskova Ulu Camii'nde Kur’an Dünyası sergisi gerçekleşti
Katar işbirliğiyle "Kuran Dünyası" sergisi 9 Kasım Cumartesi günü Moskova’daki Ulu Cami'de açıldı.
Gazze kuzeyindeki siviller açlık ve susuzluktan ölme tehlikesiyle karşı karşıya
Birleşmiş Milletler, İsrail'in ablukası altındaki Gazze Şeridi kuzeyinde sivillerin açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Gazze’de öldürülenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuk
Birleşmiş Milletler, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarda katledilenlerin yüzde 70'inin kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirtti.
Dünya Din Liderleri Zirvesi Bakü'de başladı
Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bugün Din Liderleri Zirvesi gerçekleşiyor. Zirve için 300'den fazla isim Bakü'ye geldi.
Gazzeli çocuklar hayattan kopartılıyor
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, işgalci İsrail'in Gazze'de tıbbi tahliyesine izin vermediği çocukların hayatlarını kurtaracak acil tıbbi bakım hizmetlerine ulaşamadığı için öldüğünü bildirdi.